Dereli Ziraat Odası

Vatan Hürriyet Ekmek

ZOBİS
ZOBİS
Dereli Ziraat Odası > Teknik Bilgiler

Teknik Bilgiler

Fındığın Tarım Takvimi

Ocak

Dişi çiçekler diğer adıyla karanfiller fındık dalarında kendi-lerini göstermeye başlarlar. Pulcuklarla örtülü bir tomurcuğun ucundan çıkan, çeşitlere göre kırmızı, bordo ve pembe renklerde değişen kıl gibi ince uzantıları olan bu dişi çiçekler, ileride birer fındık çotanağı olacaklardır.

Bol ürün alınmak isteniyorsa, bu karanfillerin sağlıklı olmaları ve soğuklardan etkilenmeden döllenmeleri gerekir. Bu bakımdan kış aylarında veya sonrasında gelen geç ilkbahar donlarına karşı bu aylarda önlem alınmalıdır.

Bunun içinde, genellikle mart ayı sonlarına kadar, bahçe içinde kolay yanıcı, sis veya duman veren, çalı-çırpı veya diğer  yanıcı materyal temin edilerek rüzgarın geldiği yönlere yığıl-malıdır. Bunlar don tehlikesi baş gösterdiğinde, gaz yağı gibi kolay yanıcı maddelerle tutuşturularak fındık bahçeleri dondan korunur.

Yine bu ayda tomurcuklar patlamadan önce Virgül koşnili ile ilaçlı mücadele yapılır.

Ayrıca, özellikle kumlu topraklarda  görülen Dalkıran zararlısı ile kültürel mücadele için de bulaşık ve kurumuş dallar toplanarak yakılabilir. Bu işlem gelecek aylarda da sürdürülür.

Şubat

Fındıklarda dişi çiçekler yani karanfiller iyice olgunlaş-mışlar, erkek çiçekler diğer adıyla püslerde fenerlenmeye yani çiçek tozlarını yaymaya başlamışlardır.

Özellikle yağış olmadığı hele de hafif hafif esen rüzgarlı günlerde fındık bahçeleri sapsarı bir tül gibi görünmeye başlar. Bu, sarı renkli çiçek tozlarını rüzgarlarla uçarak karanfillere ulaşması ve döllenmesinin başlayacağının işaretidir.

Havalar bu ayda ne kadar güzel geçer, ne kadar çiçek tozu uçuşur ve karanfillere ulaşırsa ve  döllenme ne kadar iyi olursa, o yıl üründe o kadar bol olabilecek demektir.

İyi ve bol ürün almak için, döllenen karanfilleri de iyi beslemek gerekir. Bunun için yanmış çiftlik gübresini bu aydan itibaren verilmelidir. 3-4 yılda bir kullanılan çiftlik gübresi ocakların  çevresine dal izdüşümüne (dalların tam altına) gele-cek şekilde 25-30 kg. kadar ve kesinlikle toprağa karıştırılmak suretiyle verilmelidir.

Bir ton yanmış çiftlik gübresinde 5,5 kg azot, 2,5 kg fosfor, 5,5-6 kg potasyum ve diğer bazı bitki besin maddeleri bulun-makta, ayrıca verilen toprakların yapısını da iyileştirmektedir.

Bu sıralarda, zarar yapmaya başlayan kozalak akarı’nı ve kışı kozalak içinde geçiren filiz güvesi’ni yok etmek için kozalakların elle toplanarak yakılması oldukça yararlıdır.

Kullanılan çiftlik gübresi yanmamış ise, bahçe gübreden yeterli faydayı göremeyecektir.

Mart

Mart ayında bitkilerin ihtiyacı olan besin maddeleri yani gübre toprağa verilmelidir. Özellikle azotlu gübrelerin tavsiye edilen miktarının yarısı bu ay içinde, çiftlik gübresinde olduğu gibi, dal izdüşümlerine serpildikten sonra 5-10 cm derinlikte çapalanan toprağa karıştırılmalıdır.Yalnız gübre verilmeden önce toprak analizleri yaptırılıp gübreyi ona göre vermek gerekir.

Gübrelerin çapalanarak toprağa karıştırılması ile hem gübrenin yararı sağlanmış; hem de kışı toprakta geçiren çeşitli zararlı böceklerle kültürel mücadele edilmiş olur.

Çeşitli tomurcukların arasına girerek Kozalak veya fındık gülü adı verilen Fındık Kozalak Akarı zararlısı ile ilaçlı mücadeleye de havaların sıcak gittiği yıllarda yine bu ay sonlarında, yeni sürgünlerde dipten itibaren, üçüncü yaprak geriye devrildiğinde ilaçlı mücadeleye başlanır..

Fındık Yaprak Deleni ile ilaçlı mücadele de yine bu ayın başlarından itibaren larvaları galeri açmadan önce yapılır.

Bu ayda ilkbahar  geç donlarından erken yeşillenen bahçelerde zararlarına karşı önlemler alınmalıdır.

Bu arada kıştan zarar görmüş sürgün ve dalların ayıklanması yine devam edilir.

Yazlık (azotlu) gübrelerle, ahır gübrelerinin ocakların dibinden 50-60 cm uzaklıkta, dalların altına gelecek şekilde serperken, mutlaka çapalanmalı ve toprağa karışması sağlanmaktadır.

Nisan

Fındık dalları artık yeşermeye, bahçeler yemyeşil bir örtüye bürünmeye başlamıştır.Fındık çotanakları da bu aydan itibaren belirmeye başlar.

Genelde fındık bahçelerinde Fındık Kozalak Akarı ile ilaçlı mücadelenin yapılabildiği dönem bu aydır.Ocak başında ortalama 30 kozalak var ise yeni sürgünlerde dipten itibaren 3. yaprak geriye devriliyorsa derhal ilaçlamaya başlanmalıdır. Böylece Fındık Filiz Güvesi ile de mücadele edilmiş olur. Çünkü, fındık filiz güveleri de kışı kozalakların içinde geçirirler ve ilkbaharda yeni gelişen tomurcuklarla sürgünlerde galeri açarak kurumalarına neden olurlar. İlaçlama 15 gün sonra tekrarlanırsa daha iyi sonuç alınır. İlaç atılan bahçelere 30 gün  süre ile hayvan sokulmamalıdır.

Özellikle urlu ve şekilsiz iç fındık zara şekliyle tanınan ve halk arasında pis kokulu böcek olarak bilinen Fındık Yeşil Kokarcası zararının yoğun olduğu bahçelerde kışlamış erginlere karşı ilaçlı mücadele Nisan ayının ikinci yarısında yapılır.

Sabahın erken saatlerinde 10 ocak silkelenmeli ve en az 1 kışlamış ergin düşerse ilaçlama dekara 8-10 lt su artırılarak yapılmalıdır.

Azotlu gübreleme geçmişse bu ay içinde de kullanılabilir.

Zirai mücadele başarı; hedef zararlıya etkili ilacın önerilen dozda ve zamanda kullanılmasıyla mümkündür.

Mayıs

Tüm canlıların kış uykusundan çıkıp faaliyete geçtiği, fın-dık çotanaklarının dirilip dane içlerinin oluşmaya başladığı bu ayda fındığın zararlıları da zara vermeye başlamışlardır.Bu ba-kımdan mayıs ayındaki zararlı mücadelesine önem verilmelidir.

Bir çiftçinin yaklaşık 200 meyveye zarar veren, fındığın en yaygın zararlısı olan Fındık Kurdu ile mücadele danelerin  mercimek iriliğine ulaştığı bu ayda yapılır. Bunun için: sabahın erken saatlerinde dallar 3×3.5 metre boyutunda beyaz bir beze silkelenerek fındık kurdu erginine bakılır. Eğer her 10 ocaktan en az 3 ergin böcek düşüyorsa kesinlikle ilaçlama yapılmalıdır.

Fındık kurdu için çok çeşitli ilaçlar varsa da; gerek çevreye ve özellikle kuşlarla arılara zarar vermemek için sulandırılır ilaçlar kullanılmalıdır. İlaçlanan bahçeye üç hafta hayvan sokulmamalıdır.

Tavsiye edilen azotlu (yazlık) gübrenin ikinci yarısı bu ayın sonlarına doğru ilk yarısındaki gibi (mart ayında ) uygulanır.

Fındık bahçelerinde; yapraktan verilen mikro (iz) element içeren yaprak gübreleri, mayıs- temmuz ayları arasında 15-20 gün ara ile 2-3 defa uygulanmakta olup, ilk uygulamasına ise bu ayın sonlarına doğru başlanılmaktadır.

İlaçlama yapılan bahçeye belirtilen süre içinde hayvan sokulmamalı ve bahçedeki meyveler iyice yıkanmadan kesinlikle yenmemelidir.

Haziran

Yazın başlangıcı sayılan bu ayda daneler gelişip çotanaklar dirilmeye başlamıştır.

Bahçede ısırgan, böğürtlen gibi yabancı otlara karşı herbisit (yabancı ot ilacı) uygulanması bu ay sonlarına doğru yapılır.

Fındık ocaklarındaki dip sürgünleri şayet sonbaharda temizlenmemişse bu ayda da temizlenebilir.

Fındık dallarında bitki öz suyunu emerek beslenen ve bitkinin zayıf düşmesine hatta kurumalara neden olan Fındık Kahverengi Koşnili’nin hareketli 1. dönem larvalarına karşı yapılan ilaçlı mücadele başarı sağlamaktadır.Haziran ayı sonlarına doğru (yumurtadan çıkışın tamamlanmasına yakın) ilaçlı mücadele yapılmalıdır.

Büyük yayılım göstererek üreticilerin de yoğun şikayetine neden olan bu zararlıyla ilaçlı mücadeleye başlamadan önce bahçeden tesadüfen alınan 10 ocaktan işaretlenen 3’er bulaşık sürgün yani toplam 30 sürgünün her birinde 5 canlı koşnil var ise ilaçlı mücadele yapılmalıdır.

Başarılı bir ilaçlama için tüm yaprak, dal ve sürgünlerin tamamen ilaçlanması gerekir.

Bu ayda ayrıca Dalkıran zararlısıyla da ilaçlı mücadele ya-pılır. Zararlıyla bulaşık bahçelerde haziran ayının ikinci yarı-sında bahçe gezilir dallarda galeri açmaya başlamış ergin dişi böceklerin çıkardığı taze odun talaşı görüldüğünde ilaçlamaya başlanmalı ilk ilaçlamadan 15-20 gün sonra ikinci ilaçlama yapılalı.

Temmuz

Fındık içleri meyveyi doldurmuş, kabukları da iyice sertleşmiştir.

Yağışların az olduğu bazı yıllarda kuraklık baş gösterir. Fındık bahçelerinin bu olumsuz şarttan etkilenip, bitkinin su dengesinin bozulmasına dolayısıyla, meyve içinin iyi teşekkül etmemesi ile hasat önü dökümünün artmasına sebep vermemek için, imkanlar elverdiğince bahçeler sulanmalıdır.

Fındıkları toplanması yaklaşmıştır.Bahçelerde hasat önü temizliği evde, harmanda araç-gereç onarımları ve eksiklerin giderilmesi, harman yerinin hazırlanması gerekir.

Fındık kokarcası’nın yoğunluğu fazla ise ilaçlama yapılabilir. Bunun için nisan ayında belirtilen ilaçların her hangi biriyle (değişik olması tavsiye edilir) dekara 50 lt su akıtarak nimf ilaçlaması yapılır.

İleride uygun ve yeterli gübre kullanmak amacıyla analiz yaptırmak için yaprak örneği de bu ayın  ikinci yarısı (hasattan 10-15 gün önce) alınmalıdır. Toprak örneği ise gübre verilmeden önce her zaman alınabilir.

Gübreleme yapmadan önce; bahçe toprağının ve/veya fındık yaprağının analizi yaptırılarak belirlene cins ve ihtiyaca göre gübre kullanılmalıdır.

Böylece boş yere gübre atılmamış ve toprağın yapısı bozulmamış olur.

Ağustos

Fındığın toplanmasına başlanır. Ürünü hasat ederken, tam olarak olgunlaşmasına azami dikkat edilmelidir. Olgunlaşma-dan hasat edilen fındıkta kalite ve randıman düşer.

Eylül

Harman zamanı geciken bazı yörelerde, ürünü sonbahar yağmurlarından iyi korumak gerekir.

Erken kurutulmayan veya naylon örtü altında uzun süre kalan fındıkların zarar görmemesi için gerekli tedbirler alınır.

Fındık hasadı tamamlandıktan sonra, Fındık filiz güvesi mücadelesi de yapılır. Bunun için yaprakların altına orta damar ile yan damarların birleştiği üçgen girintilerde kahverengi lekeler bulunup bulunmadığına bakılır, 100 yaprağın 15’inden fazlasında araz görülüyorsa ilaçlama yapılır.

Ekim

Toplama işlemi sürerken, gelecek yılın ürününü daha da artırmaya, yönelik çalışmalar Ekim’de de yapılır.

Bunun için budamaya önem  verilmelidir. Öncelikle fındık dalları ayıklanmalı kurumuş, kırılmış veya verimden düşmüş dallar hatta ocaklar çıkarılarak yerleri yeni genç kök sürgünlerine bırakılır.Bu arada gereksiz kök sürgünleri de ayıklanır.

Kışlık gübre denilen fosforlu ve potasyumlu gübrelerin verilme zamanı da Ekim-Kasım aylarıdır.

Genellikle 3 yılda bir verilen fosforlu gübrelerde, ocakların çevresinde dal iz düşümüne ( dalların altına) gelecek şekilde 10-15 cm derinlikte açılacak 20-30 çukura atılarak kullanılır.

Mayıs böceği larvaları ile ilaçlı mücadele de Eylül- Ekim aylarında yapılır. Bunun için 50×50 cm’ lik çerçeve ile bahçenin araz görülen 16 ayrı yerinde işaretleme gerçekleş-tirilir. Buralar 25 cm derinliğinde kazılır bir örtü üzerine alınan toprak incelenerek 1m2 de ( 4 çerçeve alan) 3 adet larva varsa toprak ilaçlaması yapılır.

Kasım

Kış mevsimin başlangıcı sayılan Kasım ayında havaların uygun olduğu zamanlarda, fındık bahçelerinde ayıklama işlerine devam edilir. Yine kışlık (fosforlu) gübre verilmesi geciken yörelerde bu işler tamamlanır.

Fındığın iyi gelişip bol ürün verebilmesi için yetiştiği torağın ph’nın 5-7 arasında olması gerekmektedir. Bu ay, toprak ve yaprak analizlerinin sonucunda bahçemize tavsiye edilen kireç, fındık ocaklarının dal izdüşümlerine serpildikten sonra 5-10 cm derinlikte çapalanarak toprağa karıştırılıp verilir.

Bahçeye tavsiye edilen kışlık gübrelerle kirecin aynı anda verilmemesi tavsiye edilir.

Mayıs aylarında mücadele edilen virgül koşnili ile bu ayda da ilaçlı mücadele yapılabilir. Öte yandan kurumuş dallar toplanırken dalkıran ile de mücadele edilmiş olur.

Kışı bol yağışlı geçen yörelerde çiftlik gübresi bu aydan itibaren verilebilir. Toprağa gübre verirken; ocak diplerine serpip bırakılmamalıdır.

Aralık

Fındık dallarında püsler irileşmiş, karanfillerin tomur-cukları şişmiş ve tam patlamaya hazır, yer yer kırmızı uçları görülmektedir.

Bu ayda toprak ve yaprak analizlerinin sonuçlarına göre diğer aylarda zaman bulamamışsa bahçelere kireç verilir, çitler, hendekler onarılır.

 

FINDIK YETİŞTİRİCİLİĞİ

Türkiye’deki üretimi çok eskilere dayanan fındık, geleneksel ihraç ürünü olma niteliğini devam ettirmekte ve ülke ekonomisine oldukça önemli katkıda bulunmaktadır.

Fındık üreten ülkeler arasında saha, üretim ve ihracat bakımından ilk sırada yer almamıza karşılık, birim sahada alınan ürün bakımından diğer üretici ülkelerin gerisinde bulunmaktayız. Yılda yıla dalgalanma göstermekle birlikte ülkemizdeki fındık üretim artışı denetimsiz ve kontrolsüz olarak genişleyen üretim sahasından kaynaklanmaktadır.

Fındık çerezlik olarak tüketildiği gibi, pastacılık ve şekercilik sanayi inde geniş ölçüde kullanılma alanına sahiptir. Fındığın birçok üretim ve pazarlama sorunları bulunmaktadır. Üretim sorununun başında verim düşüklüğü gelmektedir. Fındık bahçelerinin yaşlı ve çok sık dikilmiş olması, tozlayıcı noksanlığı, budama, gübreleme ve mücadele gibi teknik uygulama noksanlıkları verim düşüklüğünün en önemli sebepleridir. Pazarlama sorunlarının başında ise o yıl üretilen fındığın ihraç edilmemesi ve buna bağlı olarak da yıldan yıl stokların oluşmasıdır.

Ülkemizde yetiştirilen fındık çeşitleri meyve şekil ve özelliklerine göre üç grupta toplanmaktadır.

1. Yuvarlak fındıklar
2. Sivri fındıklar
3. Badem fındıklar

- Tombul fındık – Sivri fındık – Yuvarlak badem fındık
- Palaz fındık – İncekara fındık – Yassı badem fındığı
- Foşa fındık – Acı fındık – Değirmendere fındığı
- Çakıldak fındık – Kuş fındığı
- Kalınkara fındığı
- Kargalak fındığı
- Uzunmusa fındığı
- Mincane fındığı
- Cavcava fındığı
- Kan fındığı

a. İklim İstekleri:
Fındığın iyi bir gelişme göstermesi ve bol ürün vermesi nemli, mutedil iklim bölgelerinde olmaktadır. Karadeniz kıyı bölgesi fındık yetiştiriciliği bakımından en uygun iklim özelliğine sahip bulunmaktadır. Yarı nemli, kurak iklim bölgelerinde fındık yetiştirilebilse de yağışın yetersiz olması mutlak surette sulamayı gerektirmektedir.

Fındık Karadeniz Bölgesinde sahilden 60 km içeriye ve 750 m yüksekliğe kadar ekonomik olarak yetiştirilebilmektedir. Yıllık ortalama sıcaklığın 13-16 C olduğu yörelerde fındık en uygun olarak yetişmektedir. Ayrıca bu yörelerde en düşük sıcaklığın –8, -10 C’yi ve en yüksek sıcaklığın 36–37 C’yi geçmemesi, yıllık yağış toplamının 700 mm. üstünde olması ve yağışın aylara dağılımının dengeli olması gerekmektedir. Bunun yanında Haziran ve Temmuz aylarındaki oransal nem de %60’ın altına düşmemelidir.

b. Toprak İstekleri:
Fındık saçak köke sahip bir kültür bitkisi olduğundan kökleri fazla derine gitmeyip meyilli arazilerde 80 cm toprak derinliğine kadar ulaşabilmektedir. Toprak istekleri olarak fazla seçici olmamakla birlikte besin maddelerince zengin, tınlı-humuslu ve derin topraklarda iyi bir gelişme gösterir.

a. Arazi ve Toprak Hazırlığı:
Ekonomik ömrü oldukça uzun olan fındığın dikimden önce arazi ve toprak hazırlığının çok dikkatli bir şekilde yapılması gerekmektedir. Üzerinde tek yıllık bitkilerin yetiştirildiği arazilerde fındık bahçesi tesis edilebileceği gibi, çok yıllık bitkilerin yetiştirildiği araziler, eski ve yaşlanmış fındık bahçelerinin yenilenmesi şeklinde de fındık bahçesi tesisi yapılabilmektedir.

- Düz Arazilerde Toprak-Su Koruma Önlemleri:
Yeni tesis edilecek fındık bahçesi için düz arazilerde uygulanacak toprak tesviyesi meyilli arazilere göre daha kolay olmakta, ancak tavan suyunun alçak ve yüksek olmasına göre bazı farklı uygulamalar yapılmaktadır.

- Meyilli Arazilerde Toprak-Su Koruma Tedbirleri:
Meyilli %5’den fazla olan arazilerde muntazam bir dikimin yapılması, yağmur sularının depo edilmesi, gübrenin yıkanıp gitmemesi, hasadın kolay yapılabilmesi, budama, gübreleme ve mücadele gibi kültürel uygulamaların kolay yapılabilmesi için arazinin teraslanması (sete alınması) gerekmektedir. Arazinin meyil durumuna göre aşağıdaki teraslama sistemlerinin bir tanesi uygulanır.

1. Kanal Teraslar:
Arazi meyilinin %5-25 olduğu durumlarda bu teras şekli uygulanır.

2. Hendek Teraslar:
Arazi meyili %25-75 arasında ise hendek teras sistemi uygulanır.

3. Cep Teraslar:
Arazi meyili %75’den fazla olduğu ve diğer teras sisteminin uygulanamadığı arazilerde cep teraslar uygulanır.

Arazi hazırlığı bu şekilde yapıldıktan sonra dikimden önce iyi bir toprak hazırlığında yapılması gerekmektedir . Toprak hazırlığında aşağıdaki uygulamalar yapılmalıdır.

* Toprak Analizi :
Arazi hazırlığı yapıldıktan sonra dikimden önce toprakta noksan olan besin maddeleri için temel gübrelemenin yapılması, toprağın asitlik durumunun tespiti ve uygulanacak olan kireç miktarının tayini için mutlak surette toprağın analizi yapılmalıdır.

* Toprağın Kirizma Yapılması:
Toprağın derince işlenmesidir. Kirizma ile alt toprak kabartılarak havalanması sağlanır, mikroorganizma faaliyeti artırılır, su tutma kapasitesi de artırılarak toprağın fiziksel ve kimyasal yapısı nispeten düzeltilmiş olur.

* Toprak Yorgunluğunun Giderilmesi:
Fındıklık tesis edilecek olan arazide uzun yıllar çok yıllık yetiştirilmiş ise toprak yorgunluğu meydana gelmiştir. Toprak yorgunluğunun giderilmesi için bu araziler dinlendirilmelidir.

b. Çeşit Seçimi:
Fındık bahçesi tesis ederken üzerinde dikkatle durulması gereken noktalardan bir tanesi de çeşit seçimidir. Bahçe içerisinde yer verilen çeşitlerin;

- Verimli ve kaliteli olmasına dikkat edilmelidir.

- Pazarda tutulan ve yüksek fiyat bulan çeşitler olmalıdır.

- Bahçe içerisinde çeşit standardizasyonunun sağlanmasına dikkat edilmelidir.

- Ana çeşitlerin meyve tutumunun yüksek olması bakımından bahçe içerisinde tozlayıcı çeşitlere yer verilmelidir.

c. Fidan Seçimi ve Dikime Hazırlanması:
Fındık kök sürgünü oluşturan bir bitkidir. Belli kurallar dahilinde bu sürgünlerle yapılmaktadır. Amaca uygun olan kök sürgünlerinde şu özellikler aranmalıdır:

- Ocakların güneş gören, pişkin, hastalıksız ve 1-2 yaşlı kök sürgünleri olmalıdır.

- İyi teşekkül etmiş tomurcukları bulunan kök sürgünleri olmalıdır.

- Kök teşekküllü iyi olan ve ocak içerisine yakın olmayan yerlerde gelişme gösteren kök sürgünleri olmalıdır.

Bu özelliklere sahip kök sürgünleri seçildikten sonra köklere zarar vermeden çepin ile çıkarılmalıdır. Alınan bu kök sürgünlerinden dikimden önce “Dikim Budaması” yapılmalıdır. Bunun için yaralı, bereli ve zedelenmiş olan kökler sağlam doku noktasından kesilmeli, uzun olan kökler kısaltılmalı, uzun olan kökler kısaltılmalıdır. Fidanlar yaklaşık 35-40 cm. uzunluğunda ve bir göz üzerinden tırnak bırakılmadan, gözün ters istikametinden keskin bir makas ile kesilmelidir. Hazırlanan bu fidanlar bekletilmeden daha önce hazırlanan dikim çukurlarına dikilmelidir.

d. Dikim Zamanı :
Dikim için en uygun zaman sonbahar aylarıdır.

e. Dikim ve Terbiye Sistemleri :
Fındık yetiştiriciliği genellikle ocak dikim sistemine göre yapılmaktadır. Bu sistem fındık üretim bölgesinde uygulanan geleneksel dikim şeklidir. İki çeşit dikim sistemi vardır. Bunlar;

- Çit Dikim Sistemi :
Bu dikim sistemi düz arazilerde uygulanabildiği gibi daha çok meyillik ve toprak derinliği az olan arazilerde önem kazanmaktadır. Meyilli arazilerde arazinin meyil derecesine göre 1.5-2 m. teras üstü genişliği ve 3.5-5 m. teraslar arası mesafe olacak şekilde teraslama yapılır. Düz arazilerde ise sıralar arasındaki mesafe 4-5 m. olmalıdır.

- Ocak Dikim Sistemi :
Daha ziyade düz arazilere uygun olan bu dikim şekli meyilli arazilerde arazi meyil durumuna göre teraslama yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Ocak dikim sisteminde dikim çukurları dikimden en az bir ay önce 120 cm çap ve 60 cm derinlikte açılmalıdır.

f. Budama Tekniği :
Dikimde fidanlara şekil kazandırılması ile başlayan budama, fındıkta ekonomik verimlilik çağının sonuna kadar yıllık sürgün gelişiminin sağlanması, verimin artırılması ve ekonomik ömrün uzatılmasında olumlu sonuçlar sağlayan en önemli kültürel uygulamalardan bir tanesidir. Budama ile;

1. Dikimde fidanlara şekil kazandırılmış ve bu şeklin muhafazası sağlanmış olur.

2. Her yıl çok sayıda uzun sürgünler oluşturularak bol ve kaliteli ürün alınması sağlanır.

3. Aşırı büyüme gösteren dalların birbirine girmesi önlenerek bakım, tarımsal savaş ve hasat işlemlerinin daha kolay yapılması sağlanır.

4. Hastalıklı, yaşlı, kuru, karacakart ve ocak içlerine yönelen dal ve dalcıkların çıkarılması ile ocakların yayvan bir taç kazanması sağlanmış olur.

5. Fındıklık içerisinde yabancı ağaçların çıkarılması ile gölgelenmeden meydana gelecek verim düşmesi önlenmiş olur.

6. Kök sürgün verme temayülü fazla olan fındıkta her yıl kök sürgün temizliği yapılmak suretiyle bunların besin maddelerini sömürmeleri önlenmiş olur.

g. Budama Zamanı :
Genel olarak fındıkta budama zamanı Sonbahar aylarıdır. Fındıkta budamaya vegetasyonun durduğu ve büyük oranda yaprakların döküldüğü dönem dikkate alınarak başlanmalıdır.

Budamada kullanılan aletler şunlardır.

- Budama Testeresi
- Budama Makası
- Çepin

Terbiye Sistemine Göre Şekil Kazandırılmış Fındık Bahçelerinde Budama Tekniği:

İlk beş yılda verilen terbiye sistemine göre şekil kazanan fidanlar verim çağına girer ve bu verimlilik 12. yaştan sonra azami seviyeye ulaşır. Bu yüksek verimlilik genel olarak 20-25 yaşlarına kadar devam eder. Bu verim döneminde her yılın sonbaharında kurumuş, kırılmış ve yaralanmış, hastalıklı, birbiri içerisine giren dallar ile öbür sürgünler ve verilen şeklin dışına taşan yıllık sürgünler budama makası ile kesilirler. 20-25 yaştan sonra yan dallar üzerindeki dalcıklar sıklaşır ve yıllık sürgün uzunluğunda kısalarak verimde düşme başlar. İşte verimin düşmeye başladığı fizyolojik dengenin bozulduğu bu dönemde yıllık sürgün miktar ve uzunluğunu artırmak için mümkün olduğu kadar verilen şekle bağlı kalmak kaydı ile 10 cm den kısa yıllık sürgünler ve yan dallar üzerindeki dalcıklarda seyreltme yapılır. Dal içlerine ve tacın dışına taşan uzun sürgünler kısaltılarak vegetatif ve generatif gelişmeye hız kazandırılır. Dolayısıyla bozulan fizyolojik denge yeniden kurulacak şekilde yıllık budama işlemleri ağırlaştırılarak uygulanır.

Terbiye Sistemine Göre Şekil Kazandırılmamış Halk Bahçelerinde Budama Tekniği:

Üretici bahçeleri tekniğe uygun dikim ve terbiye sistemine göre kurulmamış olduğundan gelişigüzel dallanma göstermektedir. Bu tür bahçelerde budama uygulaması da yapılmadığından her yıl düzenli olarak verim de alınamamaktadır. Bu üretici bahçeleri;

- Çok sık dikilmiş ve yaşlanmıştır.

- Ocaktaki ana dal sayısı istenilen sayıdan çok fazladır.

- Dikimde ana dallar arasında bırakılan mesafe çok dar tutulduğundan bir noktadan dallanma göstermekte, kökleri birbiri içinde gelişmekte, yüksekten dallanmakta ve dallar iç içe girmiş bulunmaktadır.

- Ocak içleri kapalı olup havalanma ve güneşlenme yeterli değildir.

- Ocaktaki ana dalların gelişmesi düzensiz ve dallar arasında yaş farkı bulunmakta olup hasat sırasında dalların birbirine sürtünmesinden dal ve dalcıklar kırılmakta, mahsul gözleri de dökülmelidir.

- Hastalıklı, kuru, yaşlı dallar ile dip sürgünlerinin kesimi yüksek yapılmakta, ana kökler üzerinde bırakılan kök sürgünleri ile yıllardır üretime devam edildiğinden kökler kütükleşmiş ve fonksiyonunu yerine getiremez duruma gelmiştir.

Bu tür bahçelerde budamaya geçmeden önce ocaklar arasındaki aralık ve mesafeyi genişletmek amacıyla aralardan ocak çıkarılarak işe başlanmalıdır. Ocaktaki ana dal sayısı 6-8’e indirilmesi hedeflenmeli ve ocak içlerini açacak şekilde yanlara gelişme gösteren dallar bırakılmak suretiyle yaşlanmış, kurumaya yüz tutmuş, hastalıklı dallar ve üst üste gelişme gösteren dallardan bir tanesi budama testeresi ile dipten kesilmeli ve kesim yerlerine aşı macunu sürülmelidir. Ocak boşluklarında kök sürgünleri geliştirilerek ocağın boş kalan kısımları doldurulmaya çalışılır, temizlenir. Ocakta bırakılan ana dallar tek tek elden geçirilerek budama makası ile iç içe girmiş, hastalıklı, kurumuş ve yaralanmış dal ve dalcıklar tırnak bırakılmadan kesilir. Ocak içlerine gelişen öbür sürgünler alınır, yanlara fazla taşan sürgünlerde tepe vurması yapılır. Yan dallarda almaşıklı, uzun ve kuvvetli gelişen sürgünler bırakılır. Kısa gelişen sürgünler kesilerek seyretme yapılır. Böylece gübreleme ile birlikte bozulan fizyolojik dengenin kurulmasına çalışılır.

Köklerde kütükleşme, ana dalların büyük çoğunluğunda karacakarta kaçma, sürgün gelişmesinde zayıflama ve dallarda çıplaklaşma varsa bu tür bahçelerin bozulan fizyolojik dengesini budama ve gübreleme ile sağlamak çok güçtür.

Kök Sürgün Temizliği:
Fındığın kök sürgünü verme temayülü çok fazladır. Ana dalların kökleri üzerinde her yıl bol miktarda gelişme gösterirler. Gelişen bu kök sürgünleri ocağın besin maddesine ortak olmakta, dalların sıklaşmasına sebep olmakta, havalanma ve güneşlenmeyi engellemektedir. Bu nedenlerle üretim süresi boyunca dikilen ana dal sayısı sabit tutularak gelişen kök sürgünleri sonbaharda ve mayıs sonu haziran ayı başında olmak üzere yılda en az iki kez çepin ile temizlenmelidir. Ancak üretim süresi boyunca kurumuş, kırılmış, hastalıklı ve yaşlanmış dalların çıkarılması durumunda boşalan dal istikametinde büyüyen kök sürgünlerinden bir tanesi bırakılır ve geliştirilir. Böylece ocak içerisinde boşalan dalların yeri doldurulmuş olur.

h. Gübreleme:
Dikimden itibaren fındık fidanlarının sağlıklı olarak gelişebilmesi iyi taçlanma gösterebilmesi ve verime yattıktan sonra da kaliteli ürün verebilmesi için fındık yetiştiriciliğinde gübreleme büyük önem taşımaktadır.

Gübrelemenin Esasları:
Gübrelemeden beklenen faydanın sağlanması, toprakta hangi besin maddesinin noksan olduğunun ve noksanlık derecesinin belirlenmesi ile mümkündür. Gerek yeni dikim yapılacak, gerekse de verim çağında olan bahçelerde fındığın normal bir gelişme gösterebilmesi için ihtiyacı olan besin maddelerinin belirlenmesinde mutlaka toprak ve yaprak analizlerinin yapılması gerekmektedir.

- Yeni Dikim Fındık Bahçelerinde Gübreleme (0-5 yaş) : Toprağı organik maddece zenginleştirmek amacıyla dekara 3-5 ton çiftlik gübresi ve toprak analiz sonuçlarına göre tavsiye edilen miktarlarda kireç fidan çukurları açılmadan önce bütün arazi yüzeyine homojen olarak dağıtılmalı ve derince çapalanmalıdır. Ayrıca temel gübreleme olarak dikimden önce fidan çukurlarına tavsiye edilen çeşit ve miktarlardaki fosforlu ve potasyumlu gübreler karıştırılarak verilmelidir.

Dikimden önce yapılan bu temel gübrelemeden sonra birinci yıldan itibaren 5 nci yıla kadar her yıl fidan başına 40 gr. Azotlu gübrenin yarısı Mart ayı başında diğer yarısı da Mayıs sonu Haziran ayı başında olmak üzere fidanların etrafına muntazam bir şekilde verilmeli ve çapalanmalıdır. Bu şekilde ilk 5 yılda yapılan gübreleme ile fındık fidanlarında istenilen özelikte yılık sürgün gelişmesi sağlanabilmektedir.

- Verim Çağındaki Fındık Bahçelerinin Gübrelenmesi : Fındığın normal gelişebilmesi ve bol ürün verebilmesi topraktan aldığı besin maddeleri ile mümkün olmaktadır. Bu besin maddelerinden en önemlileri ise azot, fosfor ve kalsiyumdur. Diğer besin maddeleri de fındık için çok önemli olmasına rağmen bunlar önceki besin maddeleri kadar önemli değildir.

-Verim Çağındaki Fındık Bahçelerinde Kireçleme: Fındık bitkisi normal gelişmesini Ph’sı 5-7 arasında olan topraklarda sağlayabilmekte ve bol ürün verebilmektedir. Ancak fındık tarımı yapılan Karadeniz bölgesi toprakları genellikle asit karakterdedir. Toprakta kireç noksanlığının fındıkta meydana getireceği zararlar diğer besin maddelerinin alınamaması ve toprak yapısının özelliği ile direkt ilgisi olup yaprakların vaktinden önce sararmaları, tepe sürgünlerinde kurumalar, zayıf kök teşekkülü ve azot, fosfor, potasyum noksanlığında görülen arazların meydana gelmesi şeklindedir.

Asit toprakların kireçlenmesi ile toprakların fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri düzeltilir. Toprağın havalanması, ısınması ve su tutma özellikleri de düzeltilmiş olur. Toprakta mikroorganizma faaliyetleri artar, bazı besin maddelerinin ayrışması ve bazılarının da toprakta tutularak yıkanıp gitmesine engel olur. Özellikle asit karakterli olan toprak bünyesini de fındığın gelişmesi için istediği normal Ph derecesine yükseltir.

Fındık için genelde Kasım-Aralık ayları kireçleme için uygundur. Kireçleme işlemi 4-5 yılda bir toprak analizi yaptırılarak ihtiyaç olduğu taktirde tekrarlanmalıdır. Kireçleme fındık bahçelerine iki yöntemle uygulanır. Tavsiye edilen kireç miktarı bahçenin tamamına muntazam ve eşit olarak serpilerek köklere zarar vermeyecek şekilde mümkün olduğu kadar derin çapalanır. Yada ocakların dal iz düşümlerindeki 50-60 cm genişliğinde halka şeklindeki banda muntazam olarak dağıtılarak mümkün olduğu kadar toprak derinliğine çapalanır. Bu taktirde verilecek kireç miktarı birinci yönteme göre daha az olmaktadır.

-Verim Çağındaki Fındık Bahçelerinde Çiftlik Gübresi Uygulanması: Toprağa verilecek çiftlik gübresi ve benzeri organik gübreler toprağın verimliliğinin artmasına, toprakta besin maddelerinin tutulmasına, su tutma kapasitesinin ve katyon değişim kapasitesinin yükselmesine, toprağın havalanmasına ve işlenmesine, toprağın erken tava gelmesine olumlu etkiler yapmaktadır.

Fındık bahçelerinde bu gübreler Sonbahar veya ilkbahar başında ocağın dal iz düşümüne halka şeklindeki 50-60 cm genişlikteki banda 30-40 kg kadar eşit olarak dağıtılır ve hemen toprağa çapalanır.

a. Hasat :
Hasata başlamadan önce fındık bahçelerinde genel bir temizlik yapılmalıdır. Onun için hasattan en az 5-10 gün önce bahçenin girinti adı verilen afetle temizliğinin iyice yapılması gerekmektedir. Fındıkların hasat olgunluğuna geldiği bazı özelliklere bakılarak anlaşılmaktadır. Bunlar:

- Zurufların iyice sararıp kızarması
- Fındık tanelerinin zuruf içerisinde oynamaya başlaması
- Sert meyve kabuğunun ¾ nisbetinde kızarması ve iç’in kendine has sertlik ve tadını alması
- Sağlam ve dolgun meyveleri taşıyan dalların sallandığı zaman mevcut meyvelerin ¾’ünin daldan dökülmesi fındığın hasat olgunluğuna ulaştığını gösterir.

Fındığın en iyi hasat edilme şekli silkme suretiyle yerden toplanması ise de bölgede bu tür hasada imkan verecek bahçeler çok azdır. Bu hasat şeklinde fındıklar tam hasat olgunluğunda toplandığından randıman ve kalite iyi olduğu gibi dal ve dalcıklar ile gelecek yılın mahsulünü oluşturacak olan tomurcuklar da zarar görmemiş olur. Bölgede daha çok uygulanan hasat şekli daldan el ile toplamadır. Bu hasat şeklinde dikkat edilecek en önemli hususlar dalların birbirine sürtünmemesi, çotanakların dala birleştiği yerden tek tek koparılması ve gelecek yılın mahsulünü oluşturacak olan dal, dalcık ve tomurcukların dökülmemesi için sıyırma şeklinde toplama yapılmaması ve hasadı yapılan dalın dikkatlice yerine bırakılmasıdır.

b. Harman :
Sepetlere toplanan fındıklar yörelere göre harar, selek ve hey adı verilen 30-40 kg’lık sepetler ile veya çuvallara doldurulmak suretiyle sırtta ve ulaşım araçları ile harman yerlerine taşınırlar. Bölgede harman yerleri genellikle düz veya hafif meyilli çayırlık ve sert toprak olan yerlerdir.

Harman yerine getirilen fındıklar 3-5 gün yığın halinde bekletilir. Daha sonra tırmık ile harman alanına 10-15 cm kalınlıkta bir tabaka halinde serilir. Güneşli havalarda tahta kürek veya tırmık ile her gün karıştırılarak 3-5 gün kurutulur. Belli bir miktar kuruyan bu fındıklar patoz denilen fındık ayıklama makinasına verilmek suretiyle zuruflarından ayrılırlar. Ayıklanan bu fındıklar toprak harmanlarda bez, beton harmanlarda ise bez kullanılmadan 2-4 cm kalınlıkta serilirler. Güneşli havalarda her gün 2-3 defa tırmık ile karıştırılarak kurumaları sağlanır. Bu şekilde 3-4 gün kuruyan fındıklar vantilatörden geçirilmek suretiyle toz, toprak, zuruf parçalarından ve boşlarından ayrılır. Bu şekilde temizlenen fındıklar tekrar harman yerine serilerek içlerinde bulunan taş, toprak gibi sert ve yabancı cisimler alınır.

c. Depolama :
Depo olarak kullanılacak olan yer serin, kuru ve havalanabilir nitelikte olmalıdır. Bu şartlarda fındık en fazla 1 yıl özelliği bozulmadan muhafaza edilebilir. 1 yıldan daha uzun bir süre muhafaza için ısının 2-4.5 C ‘de ve nisbi rutubetin %55-60 arasında olması gereklidir. Isının yükselmesi acılaşmaya, nisbi nem oranının artmasın da küflenmeye yol açmaktadır.

a. Fındık Hastalıkları :
- Fındık Bakteriyel Yanıklığı

b. Fındık Zararlıları :
- Fındık Kurdu
- Fındık Filiz Güvesi
- Fındık Kozalak Akarı
- Dalkıran
- Uç Kurutan
- Fındık Gal Sineği
- Virgül Kabuklu Biti
- Fındıkta Kahverengi Koşnil

Kaynak: Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

FINDIĞIN EKOLOJİK İSTEKLERİ

Genel olarak tanımlamak gerekirse, don tehlikesinin nadir olduğu, ortalama kış sıcaklığının -8c’nin altına düşmediği, en yüksek yaz sıcaklık değerinin 36-37C ve yıllık ortalama sıcaklığın 13-16C olduğu, haziran ve temmuz aylarında %60 nispi neme, yıl içerisinde düzenli dağılmış 755mm’den daha fazla bir yıllık yağışa sahip, yüksekliği 600m’yi geçmeyen bölgeler fındık tarımı için uygundur. Denizden uzak olan iç kesimlerde ticari olarak fındık üretimini sınırlandıran en önemli faktör çok düşük kış sıcaklıklarıdır. Erken yapraklanan çeşitler, ilkbahar don zararına duyarlıdır.

Dinlenme döneminde fındık ağaçlarının soğuğa dayanımı, ceviz ve şeftaliye göre genellikle daha fazladır. Fındık ağacının gövdesi, dinlenme döneminde iken -25-30C’lik düşük sıcaklıklara dayanabilmekle birlikte gelişmenin başlaması ile bu dayanıklılık çok azalmaktadır. Kış sonlarına doğru, ağaçların dinlenmeden çıkmalarından sonra Erzincan gibi soğuk ekolojilerde fındık ağaçlarının toprak yüzeyine kadar dondukları görülmüştür. Bununla birlikte fındığın kışın çiçeklenmesi diğer pek çok meyve türünden farklılığını ortaya koymaktadır. Çeşitlerin soğuğa dayanıklılığı üzerindeki en önemli veriler, özellikle şiddetli kış soğuklarından sonra arazide yapılan gözlemler ile sağlanmıştır. Tombul, Palaz, Çakıldak, Kalınkara ve Sivri çeşitlerinde, kış dinlenme döneminde tomurcuklarda -10C sıcaklığa değin bir zararlanma olmadığını, -15C’den itibaren kararlanmanın önem kazandığını ve -20C’den sonra önemli ölçüde zararlanma meydana geldiğini, tomurcukların kabarma ve açılma dönemlerinde ise zararlanmanın -4C sıcaklıkta başladığını ve -6C sıcaklıkta arttığını; Mart ayı son haftasında çeşitlerin soğuğa en duyarlı dönemde olduklarını, en duyarlı çeşitlerin ise Palaz ve Kalınkara çeşitleri olduğunu belirtmektedir. Erkek çiçek -2 ile -2.5C’nin altına zararlanmaktadır. Tombul, Sivri, Palaz, Çakıldak ve Kalınkara fındık çeşitlerinde dişi çiçeklerin açım periyodu başlangıcında -12C sıcaklıkta 8 saat süresince zarar görmediklerini, Şubat ayı sonu ile Mart ayı başında ise -8C’den itibaren zararlanmanın başladığını bildirmektedir. Soğuğa dayanıklı olan çeşitler, daha geç çiçeklenme eğilimindedir. Corylus avellana’nın kuzey dağılım sınırlarındaki yabani çeşitleri, diğer çeşitlere göre soğuğa daha dayanıklıdır. Olden, denediği çeşitlere göre yabani İsveç fındıklarının, 5-10C daha düşük sıcaklıklara dayandığını bildirmektedir. Gorshkova Jablokov Moskova ve Tomsk yakınından aldığı yabani fındıkların Barcelona ile hibridizasyonu sonunda elde edilen f1 hibritlerin de soğuğa dayanıklı olduğunu bildirmektedir.

Yabancı Fındık çeşitleri üzerinde en detaylı çalışma; 18 tür ile 13 çeşidin soğuğa adaptasyonu, kış soğuklarına dayanımı ve soğuğa uyumsuzlukları konusunda Hummer vd. tarafından yapılmıştır. Bu çalışmada öldürücü düşük sıcaklıklar, doku kararmasına yol açan sıcaklık dereceleri olarak ele alınmış ve bitki dokuları ile yıl içindeki oluşum zamanlarına göre farklılıklar göstermiştir. Bu çalışmada ayrıca türler içinde Corylus heterophylla, soğuğa en dayanıklı tür olmuş fakat Şubat ayı sonuna doğru soğuğa dayanımını hızla kaybetmiştir. Gövde dokusunun soğuğa dayanıklılığı ise sırasıyla korteks>kambiyum>ksilem>öz şeklinde olmuştur. Kış ortasında dinlenme safhasındaki vejetatif tomurcukların, kambiyum dokusu kadar soğuğa dayanıklı olduğu saptanmıştır. Ekim ayında erkek çiçekler, dişi çiçeklere göre soğuğa daha dayanıklı olmuş, Ocak ayında bu durum tersine dönmüştür. Bir çeşidin soğuklama gereksinimi, 0 ile 7C sıcaklıklar arasında geçen saatlerin toplanması ile açıklanmakta ve herhangi bir çeşidin bir ekolojide başarılı olarak yetiştirilebilmesini belirleyen önemli bir faktör olarak ele alınmaktadır. Yaprak tomurcuklarının soğuklama süreleri Tombul, Sivri, Palaz ve Foşa çeşitlerinde 350-550 saat, Uzunmusa’da 600-900 saat, Çakıldak’ta 750-1050 saattir. Tomurcuk sürme zamanları açısından fındık çeşitleri arasında oldukça büyük farklılıklar vardır. Buna göre yaprak tomurcuklarının soğuklama süresi en az olan çeşitler Palaz, Kalınkara, Sivri ve Yassı Badem, en çok olan çeşitler ise Çakıldak ve Yuvarlak Badem’dir. Bu konuda yapılan diğer çalışmalar da soğuklama gereksinimi yönünden yabancı çeşitler arasında önemli farklılıkların bulunduğu desteklenmektedir. Fındıkta bitkinin farklı kısımları farklı soğuklama gereksinimine sahiptir. Bergamini ve Ramina’ya göre fındıkta en fazla soğuklama gereksinimine yaprak tomurcukları sahiptir, bunları sırasıyla dişi çiçek salkımları ile erkek çiçek salkımları izlemektedir.

Toprak İstekleri

Fındıklar, derin, verimli, drenajı iyi ve PH düzeyi 6.0 ile 7.5 arasında olan topraklarda iyi bir şekilde yetiştirilebilmektedir. Uygun toprak tipleri arasında tınlı-humuslu, killi kumlu ve organik maddece zengin topraklar sayılabilir. Aşırı derecede ıslak alanlarda, ağaçlar yüksek toprak nemini tolere edemeyecekleri için mutlaka drenaj yapılmalıdır. Sıkı ve ağır topraklar ile kuru ve kireçli topraklarda fındık ağaçlarının gelişimi yetersiz olmaktadır. Değişik toprak tiplerinin ülkemizdeki fındık verimi üzerine etkilerini araştırılmıştır. En iyi verim, taban yerlerindeki kumsal topraklardan sağlanmakta, kumlu ve çakıllı arazide meyilin artmasıyla birlikte ürün miktarı da düşmektedir. Killi topraktaki verimlilik ise aynı tip toprağın kuzey yöneyine göre güney yöneyine göre daha yüksektir. Fındık yetiştiriciliğinde sert, killi az derin topraklardan kaçınılmalıdır.

Kaynak: Türk Fındık Çeşitleri “Fındık Tanıtım Grubu” Prof. Dr. A. İlhami Köksal